Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/700 E. 2020/17386 K. 23.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/700
KARAR NO : 2020/17386
KARAR TARİHİ : 23.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, hakaret, tehdit, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet, hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık … hakkında katılanlar … ve …’a karşı kasten yaralama, sanık … hakkında katılan …’a karşı kasten yaralama, sanık … hakkında katılanlar …, ve … ‘a karşı hakaret, sanık … hakkında katılan …’a karşı hakaret ve tehdit suçlarından verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik yalnızca vekalet ücreti talebiyle sınırlı olan temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanıklar … ve … haklarında tehdit, hakaret ve kasten yaralama suçlarından verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvuruların bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, katılanlar …, ve … vekilinin tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası istekleri hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2-Sanık … hakkında silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Sanığa yükletilen silahla tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın silahla tehdit eylemini müştekiler …, ve …’a yönelik olarak gerçekleştirmesine karşın, TCK’nın 43/2-1. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık … müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın karardan çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.