Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/2674 E. 2020/17374 K. 23.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2674
KARAR NO : 2020/17374
KARAR TARİHİ : 23.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, basit yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık hakkında mağdur … Yavuz’a karşı 09/10/2014 ve 10/10/2014 tarihlerinde yaşanan iki ayrı olay nedeniyle basit yaralama eylemlerinden dolayı dava açılmasına karşın mahkemece bir kez basit yaralama eyleminden hüküm kurulduğu anlaşılmakla, hüküm kurulmayan yaralama eyleminden dolayı zamanaşımı içerisinde karar verilebileceği belirlenerek dosya görüşüldü:
A-Basit yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, karar tarihi itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca o yer Cumhuriyet savcısının tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın, tehdit suçunu uzlaşma kapsamında bulunmayan eşe karşı basit yaralama suçu ile birlikte işlediği belirlenerek yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında basit yaralama suçundan kurulan kesin nitelikteki adli para cezasında TCK’nın 29/1.maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapılmasına karşın, tehdit suçundan verilen hükümde 1/2 oranında indirim yapılarak çelişki oluşturulması,
2-TCK’nın 63. maddesinin infaz aşamasında dikkate alınacağı gözetilmeden, aynı Kanunun 106/1-1, 29/1, 62/1, 50/1-a maddeleri uyarınca sanığa tayin olunan 1500 TL adli para cezasının 63. maddesi uyarınca 1.400 TL’ye indirilmesine karar verilmesi,
3-17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.