Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/20399 E. 2020/20433 K. 17.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/20399
KARAR NO : 2020/20433
KARAR TARİHİ : 17.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanık hakkında mağdur …’e yönelik silahlı tehdit ve diğer mağdurlara yönelik TCK’nın 106/1-1. cümle kapsamındaki tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
a) Sanığın aynı zaman ve olay bütünlüğü içinde, kahvehane sahibi mağdur …’la tartışmasının ardından, kahvehanede bulunan diğer mağdurlara; “burayı boşaltın ateş ettiğimde başka birine isabet ederse sorumlu değilim” diyerek kahvehanede bulunan mağdurları sözlü olarak tehdit ettikten bir süre sonra kahvehaneye ateş etme eylemlerinin tüm mağdurlara yönelik zincirleme şekilde silahlı tehdit suçu oluşturduğu gözetilmeden, mağdur …’a yönelik silahlı tehdit suçundan ve diğer mağdurlara yönelik ise TCK’nın 106/1-1.cümle kapsamındaki tehdit suçundan ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
2- Kabule göre de, sanık hakkında diğer mağdurlara yönelik TCK’nın 106/1-1. cümle kapsamındaki tehdit suçu açısından;
a) 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

b) Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK’nın 43/2-1. maddesinin uygulanması suretiyle CMK’nın 226/1-2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken karşı temyiz olmadığından ceza miktarları açısından 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.