YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/20077
KARAR NO : 2020/20371
KARAR TARİHİ : 17.12.2020
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirdiğinden ve sanık …’ın temyiz iddiaları yerinde görülmekle hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım hüküm fıkrasından çıkarılmak suretiyle sair yönleri usül ve kanuna uygun olan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanık …’ın, temyize gelmeyen diğer sanık … ile birlikte hastanede tedavi altında bulunan arkadaşlarını ziyaret için gittikleri, acil serviste hemşire olarak görevli olan katılanın tedavi odasına girmek isteyen sanıklara dışarı çıkmalarını söylemesi üzerine taraflar arasında çıkan tartışma sırasında her iki sanığın da katılanı tehdit ettikleri anlaşılmış ise de; sanıkların oluşan tartışma ortamında ne suretle önceden anlaşıp tehdit kastı ile hareket ettikleri açıklanıp yasal kanıtları gösterilmeden yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Türk Ceza Kanunu’nun 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle bu hususun gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnamaye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, bozma kararının 1412 CMUK’nın 325. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, temyize gelmeyen sanık …’a da sirayet ettirilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.