Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/20042 E. 2020/21511 K. 24.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/20042
KARAR NO : 2020/21511
KARAR TARİHİ : 24.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık … hakkında sair tehdit eyleminden kurulan kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık … müdafii ve katılan …vekilin, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
2-Sanık … hakkında tehdit ve hakaret suçlarından kurulan beraat, sanık … hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, gerekçeli karar başlığında katılan vekili ve İstanbul Barosu Başkanlığı katılan olarak gösterilmemiş ise de, şekli anlamdaki bu eksikliğin yerinde düzeltilebileceği kabul edilerek ve katılan lehine mahkemece vekalet ücretine hükmedilmesi nedeniyle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
a-Sanık …’in eylemlerine ve yükletilen suçlara yönelik, katılan … vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
b-Sanık … hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise;
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanması sırasında, hesap hatası sonucu sonuç adli para cezasının 9.700,00 TL yerine, 6.920,00 TL olarak eksik belirlenmesi,
28/06/2014 tarihli 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesi uyarınca, adli para cezalarının ödenmemesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma kararı verilebilecek olması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde para cezasının ödenmemesi halinde kalan cezanın hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafii ve katılan … vekilinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın, 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğu, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının, tebliğnameye aykırı olarak, uygulamaya göre sonuç adli para cezasının 9.700,00 TL olarak belirlenmek ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin kısmın karardan çıkartılması suretiyle, usul ve Kanuna uygun olan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.