Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/19486 E. 2018/19524 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/19486
KARAR NO : 2018/19524
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, erteli cezanın aynen infazı

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık hakkında evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme suçuna ilişkin olarak verilen erteli cezanın sanığın denetim süresi içerisinde suç işlemesi nedeniyle aynen infazına ilişkin kararın, 5275 sayılı Yasanın 98, 101. maddeleri uyarınca itiraza tabi olduğu ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, sanık …’in temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2- Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Anayasa Mahkemesi’nin 27.05.2015 tarihli, 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 230. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği göz önüne alınıp 6763 sayılı kanunun 34. maddesinde yapılan değişiklik ile tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle uzlaştırma hükümlerinin uygulanabileceği değerlendirilerek yapılan incelemede;
Yerel Mahkemece denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, açıklanması geri bırakılan hükümdeki hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi suretiyle CMK’nın 231/11. maddesine aykırı davranılmış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış
olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.