Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/19435 E. 2020/20313 K. 17.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/19435
KARAR NO : 2020/20313
KARAR TARİHİ : 17.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığa yükletilen 20.09.2012 tarihinde işlenen mala zarar verme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık …’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık hakkında tehdit, hakaret ve silahla tehdit suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
Ancak;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığın 21.09.2012 tarihinde, şikayetçi …’a yönelik TCK’nın 106/1-1. cümle kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, aynı tarihli hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde ve özellikle sanık hakkında, 20.09.2012 tarihinde şikayetçi … ve ailesinin bulunduğu eve ateş etmesi şeklinde gerçekleşen silahla tehdit suçundan hüküm kurulurken, ertesi gün gerçekleşen sözle tehdit eyleminin, zincirleme tehdit olarak değerlendirilip, silahla tehdit suçundan verilen hükmün TCK’nın 43/1 maddesi gereği artırım yapılmış olması karşısında, 21.09.2012 tarihli sözle tehdit eyleminden uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde, 20.09.2012 tarihli silahla tehdit suçu yönünden TCK’nın 43/1 maddesindeki artırım oranının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.