Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/18915 E. 2020/17355 K. 23.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/18915
KARAR NO : 2020/17355
KARAR TARİHİ : 23.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, hakaret, silahla kasten basit yaralama, kasten basit yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık hakkında silahla tehdit ve hakaret suçlarından kurulan beraat hükümleri katılan vekili tarafından; silahla kasten basit yaralama ve kasten basit yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin ise sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edildikleri belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık hakkında silahla tehdit ve hakaret eylemlerinden verilen beraat hükümlerine ilişkin;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik, katılan … vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B-Sanık hakkında 29.01.2014 suç tarihli silahla kasten basit yaralama ve 30.01.2014 suç tarihli kasten basit yaralama eylemlerinden verilen mahkumiyet hükümlerinin temyizinde ise,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak:
1-Sanık hakkında 30.01.2014 suç tarihli kasten basit yaralama eylemi yönünden,
30.1.2014 tarihinde meydana gelen olayda, sanığın katılanın üzerine yürüdüğü, iki kez yumruk vurduktan sonra katılanın da bir yumruk atarak karşılık verdiği, daha sonra sanığın cebinden çıkardığı bıçağı katılana savurduğu, bu aşamada araya girenlerin kavgayı ayırdığının kabul edilmesi karşısında, sanığın mağduru kasten yaralamaya yönelik birden çok eyleminin aynı suç işleme kastıyla çok kısa zaman aralığı içerisinde gerçekleştirilmesi nedeniyle, olay bir bütün olarak değerlendirilip Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.01.2020 tarihli ve 2015/3-1206 Esas – 2020/31 Karar sayılı ilamı gereğince, eylemin silahla yaralamaya teşebbüs olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, sanık hakkında TCK’nın 86/2, 86/3-e ve 35. maddeleri uyarınca uygulama yapılarak tamamlanmış basit yaralama suçu için öngörülen cezanın altına düşmeyecek şekilde bir ceza belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde TCK’nin 86/2. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Her iki hüküm yönünden,
a)Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas başka ilamı bulunmasına karşın, kesin nitelikteki adli para cezası içeren ilamın TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınması,
b)17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,Bozmayı gerektirdiğinden, sanık …’nın ve katılan … vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanınbozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.