Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/18454 E. 2020/17052 K. 19.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/18454
KARAR NO : 2020/17052
KARAR TARİHİ : 19.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR :Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık hakkında kasten yaralama eyleminden kurulan hükümde öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hümün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık …’ın, tebliğnameye aykırı olarak TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık …’ın yokluğunda verilen İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26.05.2011 tarih 2010/552 Esas, 2011/311 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre öncelikle sanığın beyan ettiği, en son adrese tebliği, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip, bu adrese tebligatın yapılması gerekir.
İncelemeye konu dosyada, yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair gerekçeli kararın sanığın mahkemede bildirdiği en son adrese tebliğe çıkartıldığı ve tebligatın iade edildiği, devamında Mernis adresine tebliğe çıkartılması gerekirken aynı adrese Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebliğ yapılmış olması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 13.07.2011 tarihinde kesinleştiğinden bahsedilmeyeceği, ancak ihbarda bulunan 10.07.2011 suç tarihli ilamın hükmün açıklanma koşullarını oluşturmadığına ilişkin ek kararın 03.01.2013 tarihinde sanık …’a usulünce tebliğ edildiği, sanığın hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını bu suretle öğrenmiş sayılması gerektiği, ancak bu takdirde de ihbarda bulunan 16.11.2012 suç tarihli ilamdaki suçun, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını öğrenmiş sayılacağı tarihten önce ve denetim süresi başlamadan işlenmiş olduğu, bu bağlamda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının öğrenmeyi takip eden itiraz süresinin geçmesi ile kesinleşmesinden itibaren başlayacak denetim süresinde sanığın, işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.