Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/17856 E. 2017/17985 K. 15.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/17856
KARAR NO : 2017/17985
KARAR TARİHİ : 15.06.2017

Basit tehdit suçundan sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2.cümle, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Iğdır 1. Sulh Ceza (Kapatılan) Mahkemesinin 27/03/2012 tarihli ve 2010/440 esas, 2012/328 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle yeniden yapılan yargılamasında hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Iğdır 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/12/2016 tarihli ve 2016/355 esas, 2016/536 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 13.04.2017 gün ve 94660652-105-76-2784-2017-KYB sayılı yazılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/04/2017 günlü ve 2017/26038 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi,
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede,
5237 sayılı Kanun’un 49/1. maddesinde “Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hâllerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz.”, yine aynı Kanun’un temel cezanın belirlenmesi başlıklı 61/9. maddesinde “Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz.” şeklindeki düzenlemeler ile sanığa atılı suçun düzenlendiği 106/1-2.cümlede yer alan “Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” hükmü ile dosya kapsamına göre Mahkemece cezanın alt sınırdan tayin edildiği nazara alındığında, sanık hakkında temel cezanın 30 gün karşılığı adli para cezası olarak tayini yerine yazılı şekilde fazla ceza tayininde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır,
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Olay
Sanık …’in basit tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Iğdır 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/12/2016 tarihli ve 2016/355 esas, 2016/536 sayılı kararında sanığa usul ve yasaya aykırı olarak fazla ceza verilmesinin isabetli olmadığından kanun yararına bozulmasının istenildiği anlaşılmaktadır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 1. fıkrasında “Hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunması halinde bu maddede düzenlenen olağanüstü yasa yoluna konu olabileceği,
Dosyanın incelenmesinde, sanık hakkında düzenlenen iddianamede, TCK’nın 106/1-2. cümle geriğince basit tehdit suçundan cezalandırılması için kamu davası açıldığı ve eylemin aynı madde kapsamında kabulü ile hüküm kurulduğu halde suç ve karar tarihi itibariyle yürürlükte olan CMK’nın 253 ve 254 maddelerinde belirtilen esas ve usule göre sanığa uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği halde bu husus yerine getirilmeden hüküm kurulmak suretiyle usul ve kanuna aykırı davranıldığının anlaşılması karşısında, bu husustan da kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının taktiri ve değerlendirilmesi için Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmek üzere,dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, kanun yararına bozma istemi hakkında bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına, 15/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.