Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/1691 E. 2020/18029 K. 25.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1691
KARAR NO : 2020/18029
KARAR TARİHİ : 25.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, mala zarar verme, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres, bilinen en son adres kabul edilerek, merci tarafından tebligata, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8. maddesi ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, (tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması gerektiğine dair) şerh düşürülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, katılan…’ın en son bildirdiği adres ile MERNİS adresinin aynı olması nedeniyle, katılanın yokluğunda verilen gerekçeli kararın MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adrese, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre tebliğe çıkarılması gerekirken doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğe çıkarıldığı, muhtarın imzasına tebliğ işleminin yapıldığı ve bu nedenle de tebligatın usulsüz olduğu, Anlaşıldığından, sanık …’nin temyiz davası isteği hakkında şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, adı geçen katılana yöntemince tebliğ işlemi gerçekleştirilerek, buna dair evrak ve verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenip, EK TEBLİĞNAME DÜZENLENDİKTEN sonra, Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine geri GÖNDERİLMESİNE, 25/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Hükme iştirak eden üye …’un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.