Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/16365 E. 2020/17497 K. 23.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/16365
KARAR NO : 2020/17497
KARAR TARİHİ : 23.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığın tekerüre esas alınan ilamında birden fazla mahkumiyet hükmü bulunduğundan, 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi uyarınca daha ağır cezayı içeren TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmünden dolayı sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanığın adli sicil kaydında yer alan, Mersin 9. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 04/06/2014 tarih, 2014/46 esas 2014/418 sayılı kararının tekerrüre esas alındığı, adli sicil kaydı incelendiğinde esas numaranın “2014/46” olduğu, kararda ise maddi hata yapılarak esas numaranın “2014/43” olarak belirtilmesi,
3-Kabule göre de; sanığın tekerrüre esas alınan, adli sicil kaydındaki ilama konu suçların TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit ve aynı Kanunun 125/1 maddesindeki hakaret olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunması, hakaret suçunun ise suç tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK’nın 253/3-son cümlesi uyarınca tehditle birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma kapsamında bulunmadığının anlaşılması ve yeni düzenleme karşısında, anılan hükümlere ilişkin, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 23/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.