Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/16049 E. 2020/16379 K. 16.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/16049
KARAR NO : 2020/16379
KARAR TARİHİ : 16.11.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Katılanların 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan doğrudan zarar görmedikleri ve bu nedenle davaya katılma hakları bulunmadığı halde mahkemece Kanuna aykırı gerekçesiyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, temyiz edenlere Kanun yoluna başvurmak hak ve yetkisi kazandırmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddeleri uyarınca … ve … vekilinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Diğer temyiz isteklerine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen 6136 sayılı Yasaya muhalef eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı
Anlaşıldığından, sanık … müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE hükmün ONANMASINA,
2-Sanığa yükletin tehdit ve kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
a-Sanığın tekerrüre esas alınan, adli sicil kaydındaki ilama konu TCK’nın 106/1-1. maddesine uyan suçun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, anılan hükme ilişkin, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
b-Kasten yaralama suçundan hüküm kurulurken, mükerrir olan sanık hakında seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilmesine karşın, TCK’nın 50/2. maddesine aykırı biçimde hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi,
c-TCK’nın 61/6. maddesine aykırı olarak, aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca yapılan indirim sırasındaki hesap hatası nedeniyle sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün yerine, 2 yıl 13 ay 15 gün olarak eksik tayini,
d-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK’nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve katılanlar … ve … vekili ile sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Hükme iştirak eden üye …’un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.