Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/13187 E. 2020/18107 K. 25.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/13187
KARAR NO : 2020/18107
KARAR TARİHİ : 25.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gözetilmeksizin, gerekçeli kararın katılan …’a bilinen son adresi ile sisteme kayıtlı adresi aynı olması nedeniyle önce MERNİs ibaresi olmadan kayıt sistemindeki adrese tebliği gerekirken, MERNİS şerhli olarak Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğe çıkarılarak doğrudan muhtarın imzasına tebliğ işleminin yapıldığı ve bu nedenle de tebligatın usulsüz olduğu,
Anlaşıldığından, sanıklar …, ve …’ın temyiz davası istekleri hakkında şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, katılan …’a (güncel adresleri de dikkate alınarak) gerekçeli kararın yöntemince tebliğ işlemi gerçekleştirildikten sonra tebliğ edildiğine dair evraklar, verilmesi halinde gerekçeli temyiz dilekçesi de eklenmek ve EK TEBLİĞNAME DÜZENLENDİKTEN sonra Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 25/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Hükme iştirak eden üye …’un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.