Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/12692 E. 2018/10598 K. 28.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/12692
KARAR NO : 2018/10598
KARAR TARİHİ : 28.05.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Soruşturma evrakının aslı veya onaylı suretinin denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulunmaması,
2-7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören …’ın yokluğunda verilen 21.04.2016 tarihli hükmün tebliği için adı geçenin soruşturma aşamasında bildirdiği en son adresi esas alınarak doğrudan “MERNİS adresi” ibareleri ile çıkarılan ve Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı yapılan yapılan tebligatın usülsüz olması karşısında, temyiz iradesinin belirlenmesi bakımından gerekçeli kararın katılana usulünce tebliğ olunması gerektiği,
Anlaşıldığından, sanık …’ın temyiz davası isteği hakkında şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, eksik işlem giderildikten ve tebliğ işlemi gerçekleştirildikten sonra tebliğ edildiğine dair evrak, verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenerek ve EK TEBLİĞNAME DÜZENLENDİKTEN sonra Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 28/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.