Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2016/562 E. 2016/7504 K. 18.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/562
KARAR NO : 2016/7504
KARAR TARİHİ : 18.04.2016

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, işyeri dokunulmazlığının ihlali, hakaret, yaralama, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve CMK’nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen müşteki sanıklar …, … ve …’in kovuşturma sırasında katılma isteklerinin sorulmadığı anlaşılmakla, müşteki sanıkların temyiz dilekçelerinin kapsamı ve içeriği de gözetilerek, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmalarına karar verilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Sanık …’e yükletilen tehdit ile sanıklar …, … ve …’e yükletilen işyeri dokunulmazlığının ihlali eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması.
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar …, … ve …’in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılarak DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin, bu bağlamda 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında hakaret suçundan ceza verilmesine yer olmadığıana dair kararın usul ve Kanuna uygun olduğu,
Anlaşıldığından katılanlar …, … ve …’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
3-Sanıklar …, … ile … hakkında mala zarar verme ve hakaret suçları ile sanıklar … ve … hakkında yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Oluş, dosya kapsamı ve kabule göre, sanıklar …, … ve …’ın, mağdur …’e yönelik mala zarar verme ve hakaret suçlarını; sanıklar … ve …’ın ise mağdur …’e yönelik basit yaralama suçunu iştirak halinde gerçekleştirdikleri, anılan suçların takibinin şikayete bağlı olduğu, mağdurlar … ve Nuretttin Sinek’in temyiz aşamasında verdikleri 26/11/2015 havale tarihli dilekçeleriyle sanık … hakkında şikayetlerinden vazgeçtiklerini beyan ettikleri, TCK’nın 73/5 maddesi uyarıca söz konusu vazgeçmenin diğer sanıklar … ve …’a da sirayet edeceğinin anlaşılması karşısında, sanıklara şikayetten vazgeçmeye karşı diyecekleri sorularak sonucuna göre davaların düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar …, … ve …’in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.