Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2016/19024 E. 2017/19132 K. 10.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/19024
KARAR NO : 2017/19132
KARAR TARİHİ : 10.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Bozmaya uyularak Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın, tehdit suçunu uzlaştırma kapsamında bulunmayan şantaj suçu ile birlikte işlemediği ve eylemlerin farklı zamanlarda gerçekleştirildiği belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık … hakkında tehdit suçu nedeniyle katılan … (…) …’ın 21.08.2009 tarihinde, katılan …’in ise 11.09.2009 tarihinde şikayetçi oldukları, daha sonra katılan … (…) …’ın, 16.11.2009 tarihinde şantaj ve tehdit suçları nedeniyle ayrıca şikayetçi olduğu, katılan …’e yönelik tehdit eylemi ile katılan … (…) …’a yönelik şantaj ve tehdit eylemlerinden yürütülen soruşturmanın birleştirilip temyize konu kararın verildiği davanın açıldığı, katılan … (…) …’ın 21.08.2009 tarihli tehdit suçu nedeniyle yaptığı şikayet nedeniyle ise Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 06.01.2010 tarihli ve 2009/51133 soruşturma sayılı dosyasında ayrı bir davanın açıldığı, ancak her iki davanın iddianamesinde sanığın katılan … (…) …’a yönelik “telefonu hemen aç, kapıdan kim çıkarsa onu vururum” biçiminde mesaj gönderdiğinin iddia edildiği ve katılan … (…) …’a yönelik tehdit eyleminin konusunun aynı olduğu anlaşılmakla, eksik veya fazla cezalandırmaya sebebiyet verilmemesi için, anılan dosyanın getirtilmesi, koşullarının bulunması halinde dosyaların birleştirilmesi, kesinleşmiş olması halinde ise onaylı örneğinin denetime elverişli şekilde dosya arasına alınması, suç tarihleri ve iddianame yazım tarihlerine göre hukuki veya fiili kesinti olup olmadığının ve katılan … (…) …’a yönelik mesajla tehdit eyleminin de TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanmasına esas alınıp alınmayacağının tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kabule göre ise;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, (1) numaralı bozma nedeni dışında diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.