Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2016/17872 E. 2017/18543 K. 04.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/17872
KARAR NO : 2017/18543
KARAR TARİHİ : 04.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık …’in tehdit suçunu katılan …’a yönelik silahla kasten yaralama suçu ile birlikte işlediği, …’ın ise yalnızca sanık sıfatıyla temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla dosya görüşüldü:
A-Sanık … hakkında mala zarar verme suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, karar tarihi itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık … müdafiinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Diğer hükümlere yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık … hakkında tehdit, sanıklar …, … ve … hakkında hakaret suçlarından kurulan hükümler yönünden;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanık …’a isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, sanıklara isnat edilen hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte CMK’nın 253/3 maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanık … hakkında katılanlar … ve …’a karşı tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden;
Sanığn tek fiille iki katılana karşı tehdit eylemini gerçekleştirmiş olması ve hakkında TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması karşısında, katılan …’a yönelik tehdit eyleminin, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş olduğundan ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, diğer katılan …’a yönelik tehdit eyleminin ise silahla kasten yaralama suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 253/3 maddesi gereğince uzlaşma kapsamında olmadığı anlaşıldığından, katılan …’a yönelik eylemi bakımından CMK’nın 253 üncü maddesinde düzenlenen uzlaşma hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı konusunda değerlendirme yapılması, uzlaşmaya karar verilmesi halinde, sanık hakkında sadece katılan …’a yönelik tehdit suçundan hüküm kurulması gerekeceğinden, TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanmaması gözetilerek yeni hüküm kurulması gerektiği,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.