Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2016/14743 E. 2017/18212 K. 29.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/14743
KARAR NO : 2017/18212
KARAR TARİHİ : 29.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yaralama, tehdit
HÜKÜMLER : Beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Anayasanın 40/2, CMK’nın 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddeleri gereğince, kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanık …’ün SEGBIS yoluyla yüzüne karşı verilen hükümde, cezaevinde bulunan şikayetçi sanığa kanun yoluna başvuru şeklinin açıklanmaması nedeniyle, şikayetçi sanığın temyiz isteğinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilip suçtan zarar gören …’ün davaya katılmak isteyip istemediği sorulmamış ise de, temyiz dilekçesinin kapsamı dikkate alınarak CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca şikayetçinin davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek dosya görüşüldü.
1-Sanık … hakkında yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu anlaşıldığından, katılan …’ün, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ,
2-Sanık … hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sanık … hakkında yaralama suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
a- Başka suçtan aynı yargı çevresindeki cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan sanık …’ün duruşmadan vareste tutulma hakkının hatırlatılmadığı ve vareste tutulma talebi de bulunmadığı halde hükmün açıklandığı 29.03.2016 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan SEGBİS aracılığı ile savunması alınarak hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
b-Soruşturma aşamasında beyanı alınan olayın tek tanığı Emrah Görgöz’ün 5271 sayılı CMUK’nın 210/1. maddesi gereğince dinlenilmeden eksik incelemeyle yazılı biçimde hükümler kurulması,
c-Kabule göre ise,
Sanık … hakkında tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık …’ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.