Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2016/13575 E. 2017/17668 K. 14.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/13575
KARAR NO : 2017/17668
KARAR TARİHİ : 14.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığın SEGBIS yoluyla yüzüne karşı verilen kararda yasa yolu başvuru süresinin kararın tefhiminden itibaren başlayacağının belirtilmesi gerekirken “tefhim/tebliğden itibaren” başlayacağının belirtilmesi suretiyle yanıltıcı ifadenin kullanılması ve cezaevinde bulunan sanığa kanun yoluna başvuru şeklinin de açıklanmaması nedeniyle sanığın eski hale getirme talebinin kabulü ile öğrenme üzerine yapılan temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Avukat olan katılanın müvekkilinin sanıktan olan alacağını tahsil amacıyla icra takibinde bulunduğu ve sanığın değişik tarihlerde katılanın bürosuna gelerek ve telefonla arayarak haczi kaldırması yoksa onu öldüreceğini söyleyerek tehdit ettiğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında, eylemin “yargı görevini yapan kişiye karşı görevi yaptırmamak için direnme ” suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılmaması,
2-Kabule göre ise,
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken sanık…. yönünden 5320 sayılı kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.