Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2016/13555 E. 2018/20111 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/13555
KARAR NO : 2018/20111
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Hakaret eyleminden kurulan kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık …’nın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Kabule göre de;
a-Sanığın incelemeye konu tehdit ve hakaret eylemlerinden sonra, katılan tarafından 2014 yılının Şubat ve Mart aylarında iki kez Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet edildiğinin anlaşılması karşısında, eylemlerin zincirleme suç uygulaması kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi bakımından, bu şikayetlere ilişkin dava açılıp açılmadığının araştırılması, koşulların varlığı halinde dosyaların birleştirilmesi, davaların kesinleşmiş olması halinde ise, denetime elverişli biçimde dosya arasına alınması ve sonucuna göre kanıtlar birlikte değerlendirilerek hukuki kesinti ve eylemler arasındaki süre gözetilip TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanma olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Tehdit suçundan tayin olunan cezada zincirleme suç nedeniyle artırım yapılırken uygulama maddesinin TCK’nın 43. maddesi yerine 29. maddesi olarak gösterilmesi,
c-Sanık hakkında, kesin nitelikte ve temyize gelmeyen hakaret suçundan kurulan hükümde seçimlik cezalardan adli para cezası tercih edilmesine rağmen, tehdit suçundan hüküm kurulurken hapis cezasının TCK’nın 50. maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceğinin tartışılmaması,
d-Sanık hakkında hapis cezasına hükmedildiği halde, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemesi,
e-Sanığın sabıkasında görülen ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nın 231/8. maddesine 28/06/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 72. maddesiyle “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiş ise de, daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşme tarihi itibariyle engel oluşturmaması karşısında, sanık hakkında diğer koşullar değerlendirilmeden, “Yasal koşullar oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına” şeklindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
f-Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanık hakkında, suçu isledikten sonra yargılama sürecinde gösterdigi pismanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaatin oluşup oluşmadığı değerlendirilmeden, “şartlar oluşmadığı” şeklindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.