Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2016/12827 E. 2020/9538 K. 08.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/12827
KARAR NO : 2020/9538
KARAR TARİHİ : 08.09.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanıklar … ve … hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde;
Sanıklara yükletilen 6136 sayılı Kanuna muhalefet eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanıklar … ve …’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-Sanıklar … ile … hakkında … ve …’e yönelik yaralama eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık … ile sanık … hakkında silahla tehdit eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde ise;
a)Sanık …’ın …’a yönelik silahla tehdit eyleminde; …’in yanında bulunan arkadaşı …’nun ” …’in elinde bıçak görmediğine ” ilişkin beyanlarına neden itibar edilmediği açıklanmadan, yalnızca mağdur durumunda bulunan …’in beyanlarına üstünlük tanınarak eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile sanık … hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
b)Olay günü tümü alkollü olan tarafların aralarında çıkan tartışmada sözkonusu eylemleri gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında, haksız davranışların öncelik sonralık durumu, etki ve tepki biçiminde gelişip gelişmedikleri, değerlendirilerek, tüm dosya kapsamı ve delil durumuna göre olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre TCK’nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanıklar hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
c) Sanık …’nun … ve …’e yönelik yaralama eylemleri yönünden; 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde “Basit Yargılama Usulü”ne ilişkin düzenleme getirilmiş ve 252. maddesinde de verilecek kararla ilgili özel yasa yolu (itiraz) getirilmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Yasa’nın 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’na geçici madde 5’in (d) bendinde; “01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarla seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” düzenlemesi getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen AYM, (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici madde 5/d’ deki düzenlemedeki, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 nci maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
AYM kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de; hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresi kesinleşmeye kadar devam ettiği için (5271, m.2/1-f), temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından da lehe düzenleme getirilmesi ve mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi nedeniyle (5271, m.251/3), yeniden değerlendirme yapılması gerekir.
AYM’nin bu iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, geçici maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddesi gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Kanuna aykırı, sanıklar …, …, … ve …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.