YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/11623
KARAR NO : 2020/8580
KARAR TARİHİ : 01.07.2020
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığın soruşturma aşamasında, suç tarihinde İstanbul’da olduğunu ve o tarihten iki gün sonra Suluova’ya geldiğini, katılan ile telefonda hiç görüşmediğini beyan etmesine karşın, kovuşturma aşamasında katılanın kendisini telefonla aradığını, ayrıca kendisinin de katılanı, katılanın esnaflarla ilgili kooperatifin yönetiminde olması, eşinin de esnaf olması sebebiyle bir konuda görüşmek için aradığını belirtmesi, bu anlamda sanığın bu savunmasının, tanık olarak dinlenen katılanın eşi … ve kardeşi …’ın olay günü sanığın kendilerine söylediğini beyan ettikleri sözleri katılana ilettiklerine dair beyanları karşısında, makul olmadığı ve sanığın aşamalardaki savunmaları arasında çelişki bulunması, dosyada bulunan HTS kayıtlarında sanığın suç tarihinde katılanı art arda 5 defa aradığı ve bu aramaların baz istasyonu sinyal bilgilerinin sanığın savunmasının aksine Suluova’da olduğunun anlaşılmakla, yetersiz gerekçe ile sanık hakkında yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Bozma ilamına uyulması ve suçların oluştuğunun kabulü halinde, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesinin 1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.