Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2016/11092 E. 2020/8502 K. 01.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/11092
KARAR NO : 2020/8502
KARAR TARİHİ : 01.07.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık …’ya yükletilen kasten yaralama eyleminden kurulan beraat hükmü yönünden;
Katılan …’un aşamalarda sanığın kendisine vurduğunu beyan etmesi ve Safranbolu Devlet Hastanesi’nin 09/04/2013 tarih ve 16627 sayılı kesin nitelikli … raporunda, katılan …’un basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir şekilde yaralandığının bildirilmesi karşısında, “katılan …’un … raporunda belirtilen yaralanmalarının diğer katılanlar ve tanık beyanlarına göre de katılan …’un elinde bulunan şişenin alınmaya çalışıldığı sırada olmuş olabileceği” şeklindeki yerinde görülmeyen gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
2-Sanık …’a yükletilen tehdit eyleminden kurulan beraat hükmü yönünden ise;
a-Sanık …’un, kavga sırasında katılan …’ya yönelik “seni öldürürüm” dediğinin ancak katılanın bu sözleri duymadığının kabul edilmesi karşısında, tehdit suçunda tasarlama öğesinin bulunmadığı, söylenen sözlerin objektif olarak elverişli ve yeterli olması nedeniyle tehdit suçunun oluştuğu gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
b-Bozmaya uyulması ve sanığın eylemin tehdit suçunu oluşturduğunun kabulü halinde ise; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.