Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/9505 E. 2015/32319 K. 25.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9505
KARAR NO : 2015/32319
KARAR TARİHİ : 25.06.2015

Tebliğname No : 4 – 2014/40291
MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2011/255 (E) ve 2013/756 (K)
SUÇLAR : Tehdit, yasak silah taşıma

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık M.. A..’ın yasak silah taşıma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanıık M.. A.. müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanıkların tehdit eylemi nedeniyle verilen mahkumiyet hükümlerine gelince; başka nedenler yerinde görülmemiştir,
Ancak;
Tehdit suçunun nitelikli hali olan silahla tehdidin kabulü için, silahın, tehdit suçunda bizzat mağdura yönelik olarak görülebileceği, hissedilebileceği ve tehdidin mağdurun üzerindeki etkisini artıracak biçimde teşhiri veya kullanılması gerekir. Mağdurun yokluğunda gerçekleştirilen tehdit eyleminin, silahla tehdit suçunu oluşturabilmesi bakımından, silahın, mağdurun evi, arabası gibi daimi kullanımında olan eşyalarında hasar, iz, emare gibi belirtiler oluşturacak ve bu suretle tehdidin mağdurun üzerinde meydana getirdiği korkunun etkisini artıracak tarzda kullanılması icap eder. Bu itibarla, mağdurun yokluğunda gerçekleşen tehdit eyleminde, salt silah teşhir edilmiş olması, suçun nitelikli halinin oluşumu için yeterli sayılamayacaktır.
Bu bağlamda, yargılama konusu davada;
Sanıkların suç tarihinde, olay mahalline gelerek, katılan mağdur M.. A..’un yokluğunda, M.. A..’ın emanete kayıtlı silahı göstermek suretiyle, borcun ödenmemesi halinde orayı kan gölüne çevireceklerini söylemekten ibaret eylemlerinin, katılanın yokluğunda söylenmiş olması nedeniyle, eylemde silahın korkutucu özelliğinden yararlanılmış olmasından ve
dolayısıyla tehdit suçunun nitelikli halinin oluştuğundan söz edilemeyeceği; birden faza kişiyle tehdit bakımından ise, sanıklar hakkında TCK’nın 106/2. maddesinin c bendine göre ve tek nitelikli halden mahkumiyet kararları verilmesi gerektiği gözetilmeden, suçun mağdurun yokluğunda silahla işlendiği gerekçesine dayanılarak teşdit uygulanmak suretiyle fazla cezalara hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanıklar C.. A.., A.. Ş.., G.. A.. ve M.. A.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.