YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8121
KARAR NO : 2015/26853
KARAR TARİHİ : 13.04.2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevde yetkiyi kötüye kullanma
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) TCY’nın 257. maddesinde yazılı görevi kötüye kullanma suçu özgü suçlardan olup, failinin aynı Yasanın 6. maddesinde tanımlandığı şekliyle ‘kamu görevlisi’ niteliğini taşıması ya da özel yasası gereğince kamu görevlisi gibi cezalandırılabilen bir kimse olması gerekmektedir.
KİT rejimine tabi bulunan …Genel Müdürlüğünde 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamında istihdam edilen personel, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11/b maddesi uyarınca, “ifa ettikleri görevlerinden doğan suçlardan dolayı” kamu görevlisi sayılmaktadır. Diğer taraftan, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 1. maddesi gereği anılan Kanun hükümlerine göre tebligat işlemlerini yapmakla …Genel Müdürlüğü yetkili kılınmış ve Kanunun 52. maddesi gereğince de “bu kanunun tatbikinde görevli memur ve hizmetliler ile mahalle, köy muhtar ve ihtiyar heyeti meclisi azalarının” işledikleri suçlarda kamu görevlisi sayıldıkları kabul edilmiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca 7201 sayılı Kanun gereği tebligat işlemlerinde görevlendirilecek personelin… Genel Müdürlüğü personeli olması zorunlu olup, hizmet satın alınması suretiyle kurulan hukuki ilişkiye dayalı olarak iş gördürülen müteahhit firma çalışanına tebligat görevi verilmesi yasaya aykırıdır. Nitekim 6475 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan ancak suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5584 sayılı Posta Kanununun “Ulaştırma Sözleşmeleri” başlıklı 10. maddesinin gerek önceki metnine ve gerekse 29.4.2009 tarihli ve 5893 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle eklenen “… İdaresi postaların ayrım ve dağıtım işlerini ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürebilir” şeklindeki ikinci fıkrasına göre de tebligat işlemlerinin müteahhit firma çalışanına gördürülmesi yasaya uygun değildir. 5893 sayılı Kanun değişikliği ile yalnızca ayrım ve dağıtım işleri ihale yoluyla gördürülebilecek işlerden olup, tebligat işlemleri kapsam dışında tutulmuştur.
İncelenen dosyada, sanığın sözleşmeli … personeli olduğunu ifade ettiği, çalıştığı kurumdan hukuki statüsünün sorulmadığı, üstlenici firma elemanı olarak istihdam edildiğinin tespit edilmesi halinde kamu görevlisi sayılamayacağından görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunun faili olmasının da mümkün olamayacağı anlaşılmakla, sanığın hukuki statüsü tespit edilmeden “tebligatlara, muhataplarla aynı adreste birlikte oturup oturmadıkları hususunun şerh edilmediği, bu şekilde usulüne uygun tebligat yapmadığı” kabul edilerek görevde yetkiyi kötüye kullanma suçundan TCK’nın 257/1. maddesi gereğince mahkumiyet kararı verilmesi,
2) Kabule göre de;
a) Sanık müdafiinin,.. Asliye Ceza Mahkemesinde mükerrer dava açıldığını ifade etmesi karşısında, UYAP üzerinden yapılan araştırmada; sanık hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 26.12.2007 tarih ve 2007/18250 numaralı iddianame ile dava açıldığı, … Asliye Ceza Mahkemesinin 25.07.2011 tarih ve 277/489 sayılı ilamı ile .. çıkartılan 05.06.2007, … çıkartılan 11.07.2007 tarihli tebligatlara, muhatabın adreste bulunmama nedeni, tebellüğe ehil olup olmadığı, tebliğ tarihi gibi bilgileri yazmadığı gerekçesiyle mahkumiyet kararı verildiği, kararın Dairemizin 26.02.2014 tarih ve 31022/6241 sayılı kararı ile onandığı anlaşılmakla; .. … Asliye Ceza Mahkemesi’nin dava dosyası getirtilip, davaların mükerrer olup olmadığı ya da davalar arasında zincirleme suç ilişkisi bulunup bulunmadığı araştırılarak, mükerrer olması halinde CMK’nın 223/7. maddesi gereğince ret, zincirleme suç ilişkisi bulunması halinde ise, kesinleşen hükümde de TCK’nın 43/1. maddesi ile 1/4 oranında artırım yapılmış olması karşısında, TCK’nın 3, 61 ve 43/1. maddeleri gereğince daha yüksek bir artırım oranı belirlenerek, kesinleşen hükümdeki temel cezaya uygulanması, kesinleşen hükümdeki 43/1. maddesi ile bulunan sonuç cezanın farkı kadar cezaya hükmolunması gerektiğinin değerlendirilmemesi,
b) Sanığın, tebligat evrakı üzerine tebellüğ edenin muhatapla aynı çatı altında oturup oturmadığı, tebellüğe ehil olup olmadığı, tebliğ tarihi gibi bilgilerin yazılmamasının, TCK’nın 257/2. maddesine uyduğu gözetilmeden aynı maddenin birinci fıkrası ile mahkumiyet kararı verilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.