Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/8118 E. 2015/26852 K. 13.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8118
KARAR NO : 2015/26852
KARAR TARİHİ : 13.04.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/341854
MAHKEMESİ : Yunak Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/05/2011
NUMARASI : 2011/72 (E) ve 2011/98 (K)
SUÇ : Görevde yetkiyi kötüye kullanma

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Yığar Köyü azası olan sanığın, İcra müdürlüğü tarafından köyde yaşayan A. M. adlı kişiye çıkartılan tebligatı almaktan imtina etmesinden ibaret eyleminin, TCK’nın 257/2. maddesinde yer alan “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında” cümlesi de dikkate alındığında, suç tarihinde yürürlükte olan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 54/2. maddesinde düzenlenen “tebligatı kabulden kaçınma” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç niteliğinde hataya düşülerek TCK’nın 257/1. maddesi ile mahkumiyet kararı verilmesi,
2) Sanık hakkında 27.05.2010 tarih ve 9/237 sayılı ilk hükümde; TCK’nın 257/2, 62 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası verilerek 5 yıl denetim süresine tabi tutulduğu, “denetim süresinin ilk bir yılında 300 adet ağaç dikme” yükümlülüğü getirildiği, kararın kesinleşmesi üzerine Akşehir Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından yapılan tebligata uyarak süresinde başvuruda bulunmadığından yükümlülüğü ihlal ettiği gerekçesiyle ihbarda bulunulduğu, mahkemece hükmün açıklandığı anlaşılmıştır.
CMK’nın 231/8. maddesinde bir kısım tedbirler sayıldıktan sonra, “ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine” ibaresine yer verilmiştir. Buna göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen kişi için uygulanacak denetimli serbestlik tedbirleri maddede sınırlandırılmadığından, mahkemece belirtilen maddede sayılanların dışında bir tedbire de karar verebilecektir. Kanun koyucu tarafından mahkemenin takdirine bırakılan denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulamasında, tedbirinin genel mantığından hareketle ilgili kişi ve toplum açısından faydalı bir tedbire hükmedilmesi, tedbirin kişiye maddi külfet yüklemeyen, suça eğilimini azaltan veya suçtan kaynaklanan zararların giderilmesini sağlayan, kişinin yeniden topluma kazandırılmasını temin edebilecek, insan onuruyla bağdaşan bir tedbir olması gerekir. Orman idaresi tarafından ön hazırlıkları yapılarak yine orman idaresi tarafından temin edilerek dikilecek yeri de gösterilmek kaydıyla makul sayıdaki fidanların sanık tarafından belirli bir süre içinde dikilmesi şeklinde denetim tedbiri hukuka uygun ise de, nereye dikileceği, nereden temin edileceği belli olmayan, fidanların sanık tarafından dikilmesine ilişkin maddi külfet yükleyen, infazının kontrolü mümkün olmayan bir tedbirin hukuka uygun olduğundan bahsedilemez. Sanık hakkında, maddi külfet yükleyecek şekilde, nereden temin edileceği, nereye dikileceği gösterilmeden hükmedilen fidan dikme yükümlülüğünün hukuka uygun olmadığı anlaşıldığından; hukuka uygun olmayan tedbirin değiştirilmesi ya da fidanların kim tarafından temin edileceği, hangi sürede nereye dikileceği açıklanarak tedbirin hukuka uygun hale getirilmesi gerektiği gözetilmeden, hukuka aykırı olan tedbire uyulmadığı gerekçesiyle açıklanması geri bırakılmış hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
3) 12.01.2009 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 08.01.2010 olarak yazılması,
Kanuna aykırı ve sanık A.. D..’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.