Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/362 E. 2015/1804 K. 21.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/362
KARAR NO : 2015/1804
KARAR TARİHİ : 21.01.2015

Tebliğname No : 4 – 2014/419051
MAHKEMESİ : Yenice(Karabük) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/01/2011
NUMARASI : 2009/142 (E) ve 2011/115 (K)
SUÇLAR : Yaralama, hakaret

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
a) Tekerüre esas alınan mahkumiyetin, doğrudan verilen adli para cezasına ilişkin ve kesin nitelikte olduğu, sanığın adli sicil kaydında, tekerrüre esas olabilecek başka mahkumiyetinin de bulunmadığı gözetilmeden ve ek savunma hakkı tanınmadan TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
b) 5237 sayılı TCK’nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktalarının tebliğnameye aykırı ve sonuç olarak,
a) TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına dayanak alınan mahkeme ilamına ilişkin bölüm hüküm fıkrasından çıkartılmasına,
b) Sanık hakkında TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafa da, “TCK’nın 53/l-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesine” ibaresinin eklenmesi, biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün, bu bağlamda ONANMASINA,
2- Yaralama eylemine ilişkin hükme yönelik temyize gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Mahkemece suçta kullanıldığı kabul edilen taşın mağdurun elinde kesi ve ekimoz oluşturması karşısında, TCK’nın 6/f-4. maddesine göre fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli olması nedeniyle silah olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden “taşın ele geçirilememiş olması, anlatımlara göre büyüklüğü ve müştekide meydana getirdiği yaralanmanın niteliği, suçun işlenmesinde üstünlük sağlayıp sağlamadığı hususları düşünüldüğünde” şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle silahtan sayılmayarak eksik cezaya hükmedilmesi,
b) Tekerüre esas alınan mahkumiyetin, doğrudan verilen adli para cezasına ilişkin ve kesin nitelikte olduğu, sanığın adli sicil kaydında, tekerrüre esas olabilecek başka mahkumiyetinin de bulunmadığı gözetilmeden ve ek savunma hakkı tanınmadan TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
c) 5237 sayılı TCK’nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.