Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/28880 E. 2016/1867 K. 08.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/28880
KARAR NO : 2016/1867
KARAR TARİHİ : 08.02.2016

MAHKEMESİ : … Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanığa yükletilen mağdur …’i tehdit ve mağdurlar ..’yi yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
TCK’nın 21/2. maddesinin, mağdur … yönünden TCK’nın 86/1, 86/3-e maddelerinden sonra uygulanması gerekirken 86/1. maddesinden sonra uygulanarak eksik ceza verilmesi, mağdur .. yönünden ise 86/1, 86/3-e, 87/3 maddelerinden sonra uygulanması gerekirken 86/1 maddesinden sonra uygulanması sonuç cezayı değiştirmediğinden ve karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı
olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Mağdur …’e yönelik tehdit eyleminden kurulan hükme gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İddianamedeki anlatım ve kabule göre, sanığın, ev olarak kullandığı dükkanda iken mağdur ..’e bıçak gösterip vurma hareketi yaparak “beni mahvettin” demesi, bunun üzerine oradan ayrılıp yandaki berber dükkanının içine girdiği sırada ve içerde iken dükkana doğru birkaç kez ateş etmesi, mağdur …’ın yanında bulunan diğer mağdur…’un av tüfeği saçma taneleri ile yaralanması şeklinde gerçekleşen eylemlerin tehdit amacıyla yapıldığının mahkemece kabul edilmesi karşısında, TCK’nın 106/3. maddesindeki düzenleme gereğince, sanığın mağdur .. yönelik eylemlerinden dolayı silahla tehdit ve silahla yaralamaya teşebbüs suçlarından sorumlu tutulması gerekirken, sadece tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Kanuna aykırı, sanık .. ve müdafii ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile değişik gerekçelerle tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.