Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/27988 E. 2015/40430 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/27988
KARAR NO : 2015/40430
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

Tebliğname No : KD – 2015/360372

İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçundan sanık S.. S.. hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, Gökçeada Asliye Ceza Mahkemesince verilen 16/06/2010 gün ve 2008/24 esas ve 2010/46 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 11.02.2013 gün ve 2011/10690 Esas, 2013/3590 sayılı kararıyla;
“Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık S.. S..’ya yükletilen infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanık S.. S..’nın adli sicil belgesinde tekerrüre esas sabıkası bulunmasına rağmen, TCK’nın 58. maddesi uygulanmamış ise de, karşı temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık S.. S..’nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,” karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/12/2015 gün ve 2015/360372 sayılı yazısı ile;
“Sanık S.. S.. hakkında infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçundan verilen hükümlerle ilgili incelemede; TCK’nın 297/2. maddesinin hüküm tarihinden sonra Anayasa Mahkemesi’nin 07/07/2011 tarih ve 2010/69-2011/116 sayılı kararı ile iptal edilip, iptal kararının 21/04/2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olması karşısında, sanığa yüklenen TCK 297/2. maddesinde düzenlenen yasak nitelikteki oyun konsolu atariyi cezaevine sokma eylemi nedeniyle TCK 43/2. maddesinin uygulanmayacağının gözetilmemesi nedeniyle,
Bu itibarla itirazın kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Sonuç ve istem: Açıklanan nedenlerle,
1- İtirazımızın KABULÜNE,
2- Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 11/02/2013 gün ve 2011/10690 Esas, 2013/3590 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
3-Gökçeada Asaliye Ceza Mahkemesinin sanık S.. S.. hakkındaki 16/06/2010 gün, 2008/24 esas ve 2010/46 karar sayılı hükmünün, BOZULMASINA,
4-Yüksek Daireniz aksi kanatte ise, itirazın incelenmesi bakımından 5271 sayılı CMK’nın 308/3. Maddesi uyarınca dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine, karar verilmesi itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
II- İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçundan sanık S.. S.. hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 11.02.2013 tarihli kararına ilişkindir.
III- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 11.02.2013 gün ve 2011/10690 Esas, 2013/3590 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
Gökçeada Asliye Ceza Mahkemesince verilen 16/06/2010 gün ve 2008/24 esas ve 2010/46 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığa yüklenen infaz kurumuna veya tutukevine TCK’nın 297/1. maddesinin uygulanmasını gerektiren yasak eşyalardan olan cep telefonu sokma eylemi nedeniyle bu madde ile uygulama gerçekleştirilmiş, ayrıca sonraki bir tarihte de TCK’nın 297/2. maddesine temas eden nitelikteki oyun konsolu sokma eylemi nedeniyle, atılı suçu zincirleme olarak işlediği kabul edilerek cezasında TCK’nın 43/1. maddesi gereğince artırım yapılmış, ancak TCK’nın 297/2. maddesinin hüküm tarihinden sonra Anayasa Mahkemesi’nin 07/07/2011 tarih ve 2010/69-2011/116 sayılı kararı ile iptal edilip, iptal kararının 21/04/2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun ve zincirleme suç uygulamasının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Adli sicil kaydındaki hükümlülükleri nedeniyle, şartları oluşmasına karşın, TCK’nın 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık S.. S..’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,
Dairemizin 11.02.2013 gün ve 2011/10690 Esas, 2013/3590 sayılı kararında yer alan ve itiraza konu edilmeyen diğer hükümlerin olduğu gibi bırakılmasına, hükmün bozulması nedeniyle 5275 sayılı Kanun’un 98/3,101. maddeleri gereğince sanık S.. S.. hakkındaki CEZANIN İNFAZININ DURDURULMASINA, bu hususta O Yer Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 20/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.