Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/26861 E. 2020/58 K. 06.01.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/26861
KARAR NO : 2020/58
KARAR TARİHİ : 06.01.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, silahla tehdit, kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Kasten yaralama eyleminden verilen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık …’un TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen 6136 sayılı Yasaya muhalefet eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından, sanık …’un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
C-Tehdit ve silahla tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
a- Sanığın, eşinin kardeşi olan katılan …’a yönelik silahla tehdit eylemi ile aynı olay bütünlüğü içinde eşi olan mağdur … Tok’a yönelik gıyapta tek fiille TCK’nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında,

katılan …’ye yönelik TCK’nın 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit eylemi ile yönünden uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşılmış ise de; 7188 sayılı Kanunun 26. maddesi ile CMK’nın 253/3. maddesine aynı mağdura karşı ibaresinin eklenmesi nedeniyle, sanığın mağdur … Tok’a yönelik TCK’nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit eyleminin, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,b-Sanığın katılanın yüzüne karşı ve mağdura yönelik olarak da gıyabında ‘’seni ve ablanı öldüreceğim’ şeklindeki tehdit suçunu kabul etmemesi, olayı gören tanığın olmaması, mağdur …’nin kolluk beyanınında, sanığın ‘‘seni ve ablanı öldüreceğim dediğini öğrendim’’ şeklindeki anlatımı, kovuşturma evresinde ise, katılanın kendisine olay ile ilgili birşey söylemediğine yönelik beyanı ile katılan …’nin aşamalarda iddia ve kabul edilen tehdit eyleminin gerçekleştiğini belirtmesi karşısında; sanık, mağdur ve katılanın anlatımlarının yöntemince irdelenmesi, çelişkilerin giderilmeye çalışılması ve hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,c-Sanığın, iddianame içeriği ve kabule göre katılan …’a yönelik silahla tehdit eyleminin akabinden katılan …’nin yüzüne karşı, mağdur …’nin gıyabından “seni ve ablanı öldüreceğim” diyerek tehdit eylemini aynı olay bütünlüğü aynı kast ve kısa zaman aralığı içerisinde gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanma ihtimalinin tartışılması gerektiği gözetilmeyerek, ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık …’un temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.