Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/25697 E. 2019/12973 K. 09.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/25697
KARAR NO : 2019/12973
KARAR TARİHİ : 09.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Şantaj, tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre sanık müdafiinin temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-TCK’nın 107/1. maddesinde düzenlenen şantaj suçunun maddi unsuru, sanığın yapmaya hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından söz ederek, bu durumları mağdur üzerinde baskı aracı olarak kullanıp mağduru kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlamaktır.
Somut olayda sanığın, daha önce başkası ile nişanlı olup bu nişanı bozan ve şimdiki eşiyle nişanlı olduğu sırada mağdura “Sen ayağını denk alacaksın. Kardeşin sopayı yedi polislerden şimdi sıra sana geldi. Kaynanana Mehmet’le ve Naci’yle ne b.. yediğini bir bir kaynanana anlatınca rezil olmayı görecen. Olmayan yuvanı da yıkıcam. Otur borçlarını öde.” şeklinde mesaj gönderdiğinin kabul edilmesi karşısında, sanığın mağduru zorladığı hususların neler olduğu açıklanmadan, vücut dokunulmazlığına yönelik tehdidinin de yapmaya hakkı olduğu bir eylem niteliğinde bulunmadığı, buna göre şantaj suçunun yukarıda açıklanan unsurunun gerçekleşmediği ve eylemin kül halinde TCK’nın 106/1-ilk maddesine uyan tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden, yasal olmayan gerekçe ile şantaj suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Bozma kararına uyulması ve sanığın eylemlerinin TCK’nın 106/1-1. cümlesindeki tehdit ve TCK’nın 125/1-2. maddelerinde gösterilen hakaret suçlarını oluşturduğunun kabulü halinde ise,
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesinin 1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık Saniye Yırgal müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 1. madde dışında diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.