Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/25651 E. 2016/4119 K. 03.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/25651
KARAR NO : 2016/4119
KARAR TARİHİ : 03.03.2016

##########
MAHKEMESİ :##########Asliye Ceza Mahkemesi
##########
##########
##########
SUÇLAR : Yaralama, tehdit
##########
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
##########
##########

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık …ın, hakkında tehdit suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik yaptığı itirazın İskenderun Ağır Ceza Mahkemesince 11.12.2013 tarihinde reddedilmesinden sonra yeni bir temyiz talebinin olmaması ve sanık …ın temyiz dilekçesinde, hakkında verilen mahkumiyet kararlarını temyiz ettiğini belirtmesi karşısında, temyizin kapsamının sanık … hakkında yaralama ve tehdit suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına yönelik olduğu değerlendirilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir.
Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak gerekçesiz hüküm kurulması,
2-Mağdurun soruşturma aşamasında, sanık …’in, kendisini “seni öldürsem bana kim ne yapabilir” şeklinde sözlerle tehdit ettikten sonra sopa ile dövdüğünü, ardından işyerine zarar verdiğini, diğer sanık …’nin ise olay sırasında kötü bir şey yapmadığını, olay bittikten sonra “polise haber verirsen senin a.. koyarım” şeklinde tehdit ettiğini beyan etmesi, kovuşturma aşamasında ise sanıkların tehdit eylemini birlikte gerçekleştirdiklerini beyan etmesi karşısında, mağdurun aşamalarda değişen beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden ve birden fazla kişi tarafından, fikir ve irade birliği içinde birlikte tehdit kastının, ne surette oluştuğu açıklanıp tartışılmadan, yasal olmayan gerekçeyle birlikte tehdit suçundan hüküm kurulması,
3-Dörtyol Devlet Hastanesince düzenlenen raporda mağdurun 2006 yılında oluşmuş felcinin olduğunun belirtilmesi ve rapordaki diğer yaralanmaların ise ciddi boyutta olmadığının anlaşılması karşısında, mağdurda oluşan yaralanmaların BTM ile giderilip giderilemeyeceği hususunda Adli Tıp Kurumu’ndan görüş alınmadan, yetersiz rapora dayanılarak eksik incelemeyle hüküm tesisi,
4-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

##########
##########
##########
##########
##########

##########