Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/23176 E. 2015/40085 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/23176
KARAR NO : 2015/40085
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : 3 – 2015/140756
MAHKEMESİ : Nazilli 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2014/2 (E) ve 2014/172 (K)
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık hakkında hakaret ve katılan B.. D..’e yönelik yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyiz edilemez olması nedeniyle Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itirazın, tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, Yerel Mahkemenin redde ilişkin kararının ONANMASINA,
2-Diğer hükümlere ilişkin temyizde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
a)Sanığa yükletilen katılan N.. K..’na yönelik yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık A.. Ç..’in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, hükümde TCK’nın
53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMASINA,
b)Sanığa yükletilen tehdit suçuna ilişkin kurulan hükme yönelik temyizde başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
aa)Sanığın eylemini aynı nedene dayalı olarak ve aynı olay bütünlüğü içinde her iki katılana karşı, bir suç işleme kararının icrası kapsamında tek bir fiil ile gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 106/1. maddesi uyarınca verilen cezanın aynı Kanunun 43/2. maddesi uyarınca artırılması gerekirken her bir tehdit eyleminden ayrı ayrı hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
bb)Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık A.. Ç..’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.