Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/23118 E. 2015/39620 K. 09.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/23118
KARAR NO : 2015/39620
KARAR TARİHİ : 09.12.2015

Tebliğname No : 4 – 2014/230383
MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2014
NUMARASI : 2014/163 (E) ve 2014/339 (K)
SUÇLAR : Tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokma

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Mağdurlar B.. A.. ve E.. P..’ın genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçundan zarar görmediği ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmadığı halde mahkemece Kanuna aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, mağdurlara bu niteliği ve dolayısıyla Kanun yoluna başvurmak hak ve yetkisini kazandırmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca mağdurlar B.. A.. ve E.. P.. vekilinin tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Tehdit suçuna ilişkin hükme yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında suçu işledikten sonra yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle pişmanlık duyduğu ve tekrar suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşması nedeniyle cezanın ertelenmesi ve tehdit suçundan dolayı maddi (somut) bir zarar oluşmaması karşısında, CMK’nın 231/6. maddesinde öngörülen yasal ölçütler tartışılmadan ”suçtan önceki olumsuz geçmişi, suçu işledikten sonra yargılama sürecindeki gözlemlenen tutum ve davranışları” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilerek çelişkiye neden olunması,
2-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu ve aynı fıkranın e bendinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar B.. A.. ve E.. P.. vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.