Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/22478 E. 2015/39730 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/22478
KARAR NO : 2015/39730
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/23294

Tehdit suçundan sanık O.. T..’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/2-a, 106/1-1. cümle, 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair, Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2013 tarihli ve 2012/346 esas, 2013/457 karar sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/01/2015 gün ve 23294 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre; sanığın müştekiye yönelik tehdit eylemini bir suç işleme kararı kapsamında değişik zamanlarda iki kez işlediği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/1. maddesi uyarınca bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla cezaya karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık O.. T.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2013 tarihli kararıyla, TCK’nın 106/2-a, 106/1-1. cümle, 62 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın yöntemince tebliğ edilerek temyiz edilmeksizin kesinleştikten sonra, sanık tarafından yapılan temyizin Mahkemesince 11.09.2014 tarihinde süre yönünden reddine karar verildiği ve yine sanığın talebi üzerine hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanmadan ayrı ayrı tehdit suçlarından uygulama yapılarak fazla ceza verildiği belirlenerek, kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanığın aynı mağdura yönelik iki kez gerçekleştirdiği tehdit eylemleri nedeniyle TCK’nın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin, uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Bu durumda aynı mağdura karşı, bir suç işleme kararının icrası çerçevesinde farklı zamanlarda gerçekleştirilen birden fazla eylem için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır.
Buna göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararının icrası çerçevesinde bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi veya birden fazla kişiye karşı aynı suçun tek bir fiille işlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosyada; Olay gecesi saat 23:30 sıralarında mağdur Mustafa Kaya’nın işlettiği büfe önünde, sanığın bali çekerek müşterileri rahatsız etmesi nedeniyle mağdur tarafından uyarılması üzerine, sanığın mağduru bıçağı çıkararak tehdit etmesi ve sonrasında olayla ilgili karakolda işlem yapılırken saat 01:00 sıralarında görevlilerin huzurunda bu kez sadece sözle tehdit etmesi şeklinde, iddianamede anlatılan ve mahkemece de kabul edilen eylemlerinde, sanığın tehdit suçunu bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı mağdura karşı değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği anlaşılmaktadır. Buna göre sanık hakkında ağır olan eylemi nedeniyle TCK’nın 106/2-a maddesi ile ceza belirlenip, zincirleme suç hükümleri gereği cezasında anılan Kanunun 43/1. maddesi ile artırım yapılması gerekirken, her suç için ayrı ayrı ceza belirlenmiş olması hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Tehdit suçundan sanık O.. T.. hakkında, Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2013 tarihli ve 2012/346 esas, 2013/457 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, TCK’nın 106/2-a. maddesi uyarınca, mahkemece cezanın alt sınırdan takdir edilmiş olması da değerlendirilerek, 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
3- Sanığın tehdit eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı mağdura karşı değişik zamanlarda birden fazla kez işlendiği anlaşıldığından, mahkemece cezanın alt sınırdan takdir edilmiş olması da değerlendirilerek cezası TCK’nın 43/1 maddesi uyarınca takdiren 1/4 oranında artırılarak, 2 yıl 6 ay hapis cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
3- TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca mahkemece takdir edilen 1/6 oranında indirim yapılarak, sanığın sonuç olarak 2 yıl 1 ay hapis cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
4- İnfazın kazanılmış hakkı gözetilerek 1 yıl 13 ay üzerinden yapılmasına, bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.