Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/22445 E. 2015/38114 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/22445
KARAR NO : 2015/38114
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

Tebliğname No : 3 – 2015/141961
MAHKEMESİ : Alaçam Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2014
NUMARASI : 2014/511 (E) ve 2014/324 (K)
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir.
Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması ve açıklanan hükme ilişkin olarak da ayrıca gerekçeye yer verilmesi gerekirken, bu hususlara uyulmayarak gerekçesiz hükümler kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Daha önce hapis cezasına mahkûmiyeti bulunmayan ve suç tarihinde altmış beş yaşını bitirdiği anlaşılan sanık hakkında hakaret ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerde, seçimlik cezalardan tercih edilen 2 ay 27 gün ve 5 ay kısa süreli hapis cezalarının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
b)Daha önce hapis cezasına mahkûmiyeti bulunmayan ve suç tarihinde altmış beş yaşını bitirdiği anlaşılan sanık hakkında tehdit suçundan hükmolunan 5 ay kısa süreli hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğuna uyulmaması,
c)TCK’nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının düşünülmemesi,
d)Yargılama giderinin 6183 sayılı Kanunun 106. maddesinde belirlenen 20 TL’den az olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesine, 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen cümle gereğince, Hazineye yükletilmesi zorunluluğuna uyulmaması,
Kanuna aykırı ve sanık K.. S..’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.