Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/22393 E. 2015/36888 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/22393
KARAR NO : 2015/36888
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

Tebliğname No : 5 – 2013/241077
MAHKEMESİ : Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2012/751 (E) ve 2013/123 (K)
SUÇLAR : Tehdit, yaralama, hakaret, mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sanık Y.. K.. hakkında tehdit ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından ayrı ayrı davalar açıldığı kabul edilerek dosya görüşüldü:
1-Temyiz edilebilirlik koşulları yönünden yapılan incelemede;
a)Suçtan doğrudan zarar görmediği ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmadığı halde mahkemece yasaya aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, K.. K..’a bu niteliği ve dolayısıyla Yasa yoluna başvurmak hak ve yetkisini kazandırmadığı,
b)Katılan sanık Y.. K.. hakkında mağdurlar K.. Y.. ve D.. Ş..’a yönelik hakaret eyleminden açılan davalarda katılan sanıklar S.. G.., B.. K.., S.. Ç.. ve H.. Ö..’in suçtan zarar görmediği, müdafilerinin de bu hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunmadığı,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca K.. K.. vekili ile katılan sanıklar S.. G.., B.. K.., S.. Ç.. ve H.. Ö.. müdafiinin tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
2-Diğer Hükümlere gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Bozma kararının 3 numaralı kısmının (C) bendinde açıklanan gerekçelerle infaz koruma memurları Sami Sercan Ercan, Özcan Akyol, Niyazi Kaçar hakkında mahallinde Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması mümkün görülmüştür.
a)Sanıklar H.. Ö.. ve S.. Ç..’nin yaralama suçlarından beraati ile katılan sanık Y.. K..’ın görevi yaptırmamak için direnme suçundan beraati yönünden;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan sanık Y.. K.. müdafi ile katılan sanıklar S.. G.., B.. K.., S.. Ç.. ve H.. Ö.. müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
b)Sanık Y.. K..’ın, mağdurlar K.. Y.. ve D.. Ş..’u tehdit etme eylemleri yönünden;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı,
bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Sanık hakkında İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesince verilen, 04.04.2007 tarihinde kesinleşen, 5237 sayılı Kanun’a göre tekerrür hükümleri uygulanan 24.01.2007 tarih ve 563/18 sayılı ilam nedeniyle ikinci kez mükerrir olduğu, TCK’nın 58, 5275 sayılı Kanunun 108. maddesi gereğince ikinci kez mükerrirlik kararı verilmesi gerekirken tekerrür hükümleri uygulanmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından sanık Y.. K.. müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
c)Sanık Y.. K.. hakkındaki mahkumiyet hükümlerine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık Y.. K..’ın, 12.08.2009 tarihinde mağdurlar K.. Y.. ve D.. Ş..’u jiletle tehdit edip, mağdur K.. Y.. tarafından dövülmesi üzerine 14.08.2009 tarihinde infaz koruma memuru B.. K.. tarafından adli rapor düzenlenmesi amacıyla götürüldüğü revirde, muayene için üzerindeki elbiseleri çıkardığında B.. K..’in kendisine gülmesi nedeniyle “ne gülüyorsun lan” diyerek sinkaflı sözler söyleyip hakaret ettiği, B.. K.. ve sağlık görevlisi S.. G..’ün kendisine vurduğu, muayeneyi yapan hekim tanık Z.. A..’ın dışarı çıkarak acil müdahale ekibine haber verdiği, bir grup infaz koruma memurunun sanık Y.. K..’ı revirden alarak, gözetim odasına götürdüğü, sanığın, maruz kaldığı haksızlığın etkisi altında infaz koruma memurlarına sinkaflı küfürler edip öldürmekle tehdit ettiği, kamera kayıtlarına göre; saat 10.47.20 ila 10.50.09 arasında gözetim odasında tutulduğu, bu zaman dilimi içinde gözetim odasına, haklarında mahkumiyet hükmü kurulup açıklanması geri bırakıldığı için temyiz incelemesi dışında olan sanıklar infaz koruma memuru Ö.. E.., infaz koruma memuru B.. K.. ve sağlık görevlisi S.. G..’ün yanı sıra haklarında dava açılmayan tanıklar S.. S.. E.., Ö.. A.., N.. K..’ın girdiği, burada birlikte Yunus’a vurdukları, dışarıya çıkıp kapıyı kapatmalarının ardından aynaya bakan sanık Yunus’un, yüzündeki morlukları, ağzından ve burnundan kan geldiğini görerek, içlerinde sağlık görevlisinin de bulunduğu bir grup infaz koruma memuru tarafından dövülmesine içerleyerek maddi değeri 22 TL olan camı kırdığı, kendisini dövenleri öldürmekle tehdit ettiği, kabulün de bu yönde olduğu anlaşılmakla;
a)Sanığın önceden koğuşta meydana gelen yaralama suçundan dolayı revirde muayenesinin yapıldığı sırada infaz koruma memuru B.. K..’in gülmesi, devamında sağlık görevlisi S.. G.. ile birden fazla infaz koruma memuru ile gözetim odasına kapatılarak 3 dakika kadar dövülmesi ve sanığı yaralamaları şeklinde haksız eylemlerle başlayan, gözetim odasında yaralama eylemine devam edilmesi şeklinde seyreden olayda; sanığın cezaevine ait aynaya baktığında yüzündeki korlukları ve kanı görüp öfke ile 22 TL değerindeki aynayı kırması karşısında sanık yönünden ağır haksız tahrik hali oluştuğu gözetilmeden hakaret eyleminde TCK’nın 129, tehdit ve mala zarar vermek eylemlerinde ise 29. maddelerinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
b)Sanık hakkında İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesince verilen, 04.04.2007 tarihinde kesinleşen, 5237 sayılı Kanun’a göre tekerrür hükümlerinin uygulanan 24.01.2007 tarih ve 563/18 sayılı ilam nedeni ile ikinci kez mükerrir olduğu, TCK’nın 58, 5275 sayılı Kanun’un 108 maddesi gereğince ikinci kez mükerrirlik kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık Y.. K.. müdafii ile katılanlar S.. G.., B.. K.., S.. Ç.. ve H.. Ö.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.