Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/19200 E. 2015/37726 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/19200
KARAR NO : 2015/37726
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

Tebliğname No : KD – 2015/204618

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/06/2015 gün ve KD-2015/204618 sayılı maddi hatanın düzeltilmesi istemli yazısında;
“Sanıklar R.. A.. ve H.. A.. hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan yürütülen yargılama sonunda Rize 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17.10.2011 gün, 2010/366 esas ve 2011/410 karar sayılı kararı ile mahkumiyetlerine karar verildiği , sanıklar müdafilerinin hükümleri süresinde temyiz etmeleri üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımızın 07.10.2013 gün ve 2012/28003 sayılı tebliğnamesi ile hükümlerin onanması talep olunmuştur.Yargıtay 4.Ceza Dairesi’nin 26.03.2015 gün ve 2013/32475 esas ve 2015/25339 karar nolu kararı ile sanık R.. A.. hakkında öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre karar tarihi itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu belirtilerek 5320 sayılı kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nun 317.maddesi uyarınca temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Rize 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 18/05/2015 gün ve 2010/366 esas 2011/410 karar sayılı ihbar yazısında;
a- Sanık R.. A.. hakkında verilen 3.000,00 TL para cezasının temyize tabi olmasına rağmen cezanın nicelik ve niteliğine göre karar tarihi itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu belirtilerek temyiz isteğinin reddine karar verildiği,
b- Sanık H.. A.. hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen 6.000,00 TL para cezası ile ilgili herhangi bir karar verilmediği belirtilerek gereği için dosya Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmiştir.
İhbar yazısının a bendine konu edilen hususla ilgili Yüksek Daire’nin ilamında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamakla birlikte, sanık H.. A.. hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak adı geçen sanık müdafiinin temyizi bulunduğu halde Dairece sanık Hüseyin hakkında kurulan hüküm yönünden sehven bir karar verilmediği anlaşılmıştır.
Bahsedilen bu gerekçe ile sanık H.. A.. hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemi ile ilgili olarak dairenizce bir karar verilmesi hususunda,
Gereğinin takdir ve ifası arz ve talep olunur.” denilmektedir.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ;
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8/1 maddesine 5560 sayılı Yasa ile eklenen son cümlesinde “Yargıtay ceza daireleri ile Ceza Genel Kurulu kararlarındaki yazıma ilişkin maddi hataların düzeltilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, ilgili ceza dairesi veya Ceza Genel Kuruluna başvurabilir.” hükmü yer almaktadır.
İncelenen somut olayda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/28003 sayılı tebliğnamesiyle temyiz incelemesi için Dairemize gönderilen, Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/10/2011 gün ve 2010/366 esas, 2011/410 karar sayılı dosyasında, tebliğnamede sanık H.. A.. hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen mahkumiyet kararı hakkında görüş bildirilmesine karşın; Dairemizin 26/03/2015 gün ve 2013/32475 esas, 2015/25339 sayılı ilamında sanık H.. A..’nun hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan temyizine ilişkin hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi uyarınca, Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 17/10/2011 gün ve 2010/366 esas, 2011/410 karar sayılı hükmün, sanık H.. A.. hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçuna yönelik olarak yeniden incelenmesi sonucu;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) TCK’nın 116/2. maddesi gereğince işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşması için eylemin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerinde işlenmesi gerektiği, sanıkların gündüz vakti müşteki Ö.. A..’nun işlettiği ve girilmesi mutat yerlerden olan kahvehaneye girmesi biçimindeki eylemlerinin işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçeyle sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
2-) Geçmiş hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında, CMK’nın 231/6. maddesi uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “sanıklar hakkında HAGB kararı verilmesine hukuken bir engel bulunmamakla birlikte, köyde, küçük bir yerleşim yerinde yaşayan ve aralarında bu şekilde husumet bulunan sanıkların halen birbirlerinden şikayetçi olmaları, cezaların caydırıcılığı ve önleyici amacı, mağdurların hukukunun korunması hususları gözönünde bulundurularak” şeklinde kanuni olmayan ve yetersiz gerekçeyle, anılan Kanun maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık H.. A.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,
Dairemizin 26/03/2015 gün ve 2013/32475 esas, 2015/25339 karar sayılı ilamında yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.