Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/19189 E. 2015/35379 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/19189
KARAR NO : 2015/35379
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

Tebliğname No : 4 – 2013/26362
MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2012/1347 (E) ve 2012/1326 (K)
SUÇ : Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, aralarında anlaşmazlık bulunan mağdurla suç tarihinde tartışması, devamında kavga etmesi ve bunun üzerine yakınlarında bulunan bir yerden ele geçirilemeyen tüfeği alarak havaya iki el ateş etmesi şeklinde gelişen olayda, eylemin TCK’nın 106/2-a maddesine uyan tehdit ve 170/1-c maddesine uyan genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, bu durumda TCK’nın 44. maddesi uyarınca sadece en ağır cezayı gerektiren silahlı tehdit suçundan dolayı mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçe ve kanuni olmayan hukuki nitelendirme ile aynı Kanunun 170/1-c maddesindeki genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hüküm kurulması,
2-Olaya ilişkin görgüye dayalı bilgisi bulunduğu anlaşılan ve mağdurun annesi olan tanık C.. G..’ın mahkemedeki yeminli beyanında; mağdurun, sanığın yüzüne kafa ile vurduğunu, bunun üzerine sanığın yakında bulunan demir yığınının üzerinden tüfeği alarak havaya ateş ettiğini belirtmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişimi değerlendirilerek, sonucuna göre sanık lehine TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3-Sanığın adli sicil kaydında yer alan İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/191 E ve 2007/66 K sayılı ilamının infaz tarihinin 24.08.2009 olduğu ve suç tarihi itibariyle 3 yıllık sürenin henüz geçmemiş olduğunun anlaşılması karşısında, koşulları bulunmasına rağmen, TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına karar verilmemesi,
4-Hükmün verildiği kısa kararda ve gerekçeli karar bölümünde uygulanan kanun maddesinin yanlış yazılması,
Kanuna aykırı ve sanık M.. G..’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken karşı temyiz olmadığından 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.