Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/19181 E. 2015/36872 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/19181
KARAR NO : 2015/36872
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2010/287027
MAHKEMESİ : Mustafakemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/05/2010
NUMARASI : 2008/620 (E) ve 2010/332 (K)
SUÇLAR : Tehdit, mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların soruşturma aşamasında birbirlerinden farklı anlatımlarda bulunmalarına karşın, sanık H.. K..’nin 14.04.2010 ve 10.06.2010 tarihlerinde Oltu Asliye Ceza Mahkemesinde talimatla yaptığı savunmalarında özetle; kendisi evde alkol alırken diğer sanıklar O.. D.. ve S.. A..’ın evime gelip, ellerindeki bira şişeleri ile katılanın kahvehanesinin camlarını kırdıklarını, diğer sanıklarla birlikte kahvehanenin yanındaki parka gittiklerini, katılanın elinde bira şişesi ile gelerek saldırmak istediği için kendisinin cebindeki bıçağı çıkartıp “üzerime gelme” dediğini ifade ettiği, katılanın da soruşturma aşamasındaki “camları sanıkların ellerindeki şişe ve taşları atarak birlikte kırdıkları” şeklindeki ifadesinden farklı olarak duruşmada özetle; saat 24:00 sıralarında Bursa’dan döndüğünde kahvehanenin camlarının kırık olduğunu gördüğünü, olay yerine yakın parkta sadece sanıkların olduğunu, aralarındaki husumet nedeniyle camları kırdıklarını düşünerek neden kırdıklarını sorduğunda bir şey demediklerini, sanık H.. K..’nin bıçak çıkartıp üzerine yürüyerek tehdit ettiğini söylediği, bu durumda kahvehanenin camlarını sanıkların kırdığına ilişkin tek kanıt olan katılan beyanının çelişkili hale geldiği anlaşılmakla; mümkün olduğu takdirde sanıklar ve katılanın aynı duruşmada ifadelerinin alınması, mümkün olmadığı takdirde sanık H.. K..’nin savunmasının CMK’nın 215. maddesi gereğince diğer sanıklara okunarak diyeceklerinin sorulması, çelişkinin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde hangi anlatıma ne gerekçe ile üstünlük tanındığı açıklanarak sonucuna göre sanıkların mala zarar verme suçlarından hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile anılan suçlardan mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de;
a)Sanık H.. K..’nin, elinde bıçakla katılanı tehdit ettiğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında TCK’nın 106/2-a maddesi yerine suç vasfında yanılgıya düşülerek aynı Kanunun 106/1. maddesi ile hüküm kurulması,
b)Sanık H.. K.. hakkında Mustafakemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 21.04.2005 tarih ve 592/259 sayılı ilamı ile verilip, 29.04.2005 tarihinde kesinleşen eski mahkumiyet kararının
tekerrüre esas alınması gerektiğinin, sanık O.. D.. hakkında ise Mustafakemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 18.01.2007 tarih ve 547/16 sayılı ilamı ile verilen eski mahkumiyet kararının, sanığın 18 yaşından küçük ve çocuk olduğu bir döneme ait olduğu, TCK’nın 58/5. maddesi gereğince bu ilamın tekerrüre esas olamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar O.. D.., H.. K.. ve Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tehdit suçundan tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, mala zarar verme suçlarında ise tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, (1) nolu bozma nedenine göre bozma kararının, CMUK’nın 325. maddesi gereğince hükmü temyiz etmeyen sanık S.. A..’a da sirayet ettirilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.