Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/19149 E. 2015/37145 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/19149
KARAR NO : 2015/37145
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2012/14912
MAHKEMESİ : Kırşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/10/2011
NUMARASI : 2011/60 (E) ve 2011/270 (K)
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, çocuğun kaçırılması, konut dokunulmazlığını bozma

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Gayriresmi olarak 8 yıldır birlikte yaşayan tarafların olaydan iki gün önce tartışmaları üzerine mağdur D..’in çocuklarıyla birlikte annesi mağdur F..’nın evine gittikleri, sanığın, mağdur D..’i ve nüfus kayıt örneğinden tanıma senediyle tanıdığı anlaşılan M.. ve K.. isimli ortak çocuklarını ortak ikametlerine geri götürmek maksadıyla olay gecesi mağdurların evine gittiği ve onların rızası üzerine de içeri girdiği, ancak içeride tartışma çıkması üzerine sanığın mağdurlardan F.. tarafından dışarı çıkartıldığı, buna sinirlenen sanığın kapıyı kırarak tekrar içeri girdiği ve mağdur D..’i götürmek istediği, ancak mağdurun kabul etmemesi üzerine onu “yürü seni öldüreceğim” şeklinde tehdit ettiği, bunda başarılı olamayan sanığın sadece çocuklarını alıp götürürken şikayet üzerine olay yerine gelen polislerce yakalandığı olayda; mağdurlar F.. ve D..’in soruşturma sırasında verdikleri ifadelerinde, sanığın geceleyin kapı kırarak evlerine girdiğini ve mağdur D..’e bıçak dayayarak tehdit ettiğini ve ortak çocuklarını zorla götürürken polis memurlarınca yakalandığını beyan etmelerine karşın, kovuşturmada farklı ifade vermeleri ve ifadelerinin birbiriyle ve kendi aralarında çelişkili olması ve sanıktan şikayetçi olmamaları ile polis memurlarınca tutulan olay tutanağına göre yakalanan sanığın, ekip aracına bindirilmek istenmesi üzerine “ben çocuklarım olmadan bu araca binmem” dediğinin yazılı olması karşısında; her ne kadar hakim alt ve üst sınırlar arasında ceza tayininde takdir hakkına sahip ise de, bunun eylemle ceza arasında oran bulunması ile sınırlı ve denetlenebilir olduğu gözetilmeden, oluşa uygun düşmeyecek bir kabulle sanık hakkında ceza tayini sırasında alt sınırdan uzaklaştırılarak bütün suçlarda eylemle orantılı olmayacak biçimde ceza belirlenmesi,
2-Mağdurların kovuşturma ifadelerinde sanığın bıçak kullanmadığını beyan etmeleri ve sanıkta bıçak ele geçirilememesi karşısında; sanık hakkında TCK’nın 106/1. yerine 106/2-a madde ve fıkrasının uygulanması,
3-Sanığın birden fazla memura karşı tek bir eylemle gerçekleştirdiği görevi yaptırmamak için direnme eylemleri nedeniyle TCK’nın 43. maddesi uyarınca cezasının artırılmaması,
4-Sanığın hırsızlık sonucu mahkumiyetine ilişkin ilamın getirtilerek tekerrüre esas oluşturup oluşturmadığının araştırılmaması,
Kanuna aykırı ve sanık S.. Ü..’nün temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken karşı temyiz olmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 05/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.