Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/1752 E. 2019/9157 K. 16.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1752
KARAR NO : 2019/9157
KARAR TARİHİ : 16.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen mağdur …’ye yönelik şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık …’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-Sanık hakkında şikayetçi …’e yönelik şantaj eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın mağdur …’ye ulaşamaması üzerine, mağdurun halası olan ve olay tarihinde mağdurla birlikte yaşayan şikayetçi İbadiyen’in telefonuna gönderdiği mesajların, Şerife’ye yönelik olduğu gözetilmeden, mesajların şikayetçiye yönelik olduğu kabul edilerek sanık hakkında şikayetçiye yönelik şantaj suçundan da hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.