Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/11375 E. 2015/33646 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11375
KARAR NO : 2015/33646
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdur …’in, suça sürüklenen çocuklar aleyhine tanıklık yapması nedeniyle kendisini öldürmekle tehdit ederek yaraladıklarını, olay yerinde bulunan tanıkların kavgayı ayırdığını ifade etmesine karşın suça sürüklenen çocukların savunmalarında, ilk haksız hareketin, suça sürüklenen çocuk …’e vurmak ve hakaret etmek suretiyle mağdur …’ten geldiğini, kavganın … ile … arasında olduğunu, …’nın kavgaya dahil olmadığını, …’ı tehdit etmediklerini ileri sürdükleri, tanıklar …. ve ….el’in de kavgayı ayırdıklarını, tehdit içeren sözler duymadıklarını söyleyerek savunmaları doğruladığı, ….. hakkında da suça sürüklenen çocuk …’i yaralamaktan mahkumiyet kararı verildiği olayda; mağdur ….’in anlatımının hangi gerekçelerle suça sürüklenen çocukların savunmaları ile tanık anlatımlarına üstün tutulduğu açıklanmadan, haksız tahrik indirimi uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan kanıtlara uygun olmayan yetersiz gerekçelerle hükümler kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Kısa süreli hapis cezasının, TCK’nın 50/1-d. maddesinde yer alan; ”belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma” tedbirine çevrilebilmesi için, hükmedilen tedbirin, işlenen suçla bir şekilde bağlantısının olması, başka deyişle suç işlemeye yönelten sosyal, psikolojik veya çevresel etkenlerle sanık arasındaki bağı ortadan kaldırarak sanığın, yeniden suç işlemesini önlemeye yönelik kanuni amacın gerçekleşmesi gerekir. Nitekim Resmi Gazetenin 18.4.2007 tarih ve 26497 sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri İle Koruma Kurulları Yönetmeliğinin 38/3. maddesi uyarınca belirli yerler ve etkinlikler; “sanık veya hükümlünün suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında; çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan ya da sanık veya hükümlünün yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir” biçiminde tanımlanmıştır.
İncelenen dosyada, suça sürüklenen çocukların işledikleri kabul edilen suçların, internet kafeye gitme eylemi ile hiçbir bağlantısı bulunmadığı halde, hapis cezalarının TCK’nın 50. maddesinde düzenlenen başka bir tedbire çevrilmesi gerektiği gözetilmeden, “ikametgahının bulunduğu yerlerde bulunan İnternet Cafelere” gitmekten yasaklanma tedbirine çevrilmesi,
b)TCK’nın 50/1-d bendi gereğince, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma tedbirinin, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle verilebileceği gözetilmeden, gerekçesi gösterilmeden tedbir süresinin ceza süresi kadar belirlenmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuklar …. ve …. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.