Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2015/10008 E. 2015/33623 K. 11.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10008
KARAR NO : 2015/33623
KARAR TARİHİ : 11.09.2015

Tebliğname No : KD – 2015/106252

Yalan yere yemin suçundan sanık H.. Y.. hakkında yapılan yargılama sonunda beraatine dair, Ödemiş 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 26/11/2012 gün ve 2012/301 esas, 2012/701 karar sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 02.06.2014 gün ve 2013/33610 esas, 2014/19664 sayılı kararıyla, vekalet ücretinin şahsi hakka ilişkin olup beraat eden sanığın aleyhine hükmedilen vekalet ücretiyle ilgili temyizinin bulunmaması nedeniyle, katılan vekilinin beraat kararının bozulmasına yönelik temyiz isteminin reddiyle hükmün onanmasına karar verildiği, dosyanın mahalline gönderilmesinden sonra sanık müdafii tavzih istemli dilekçesiyle mahkemeye başvurarak, sanığın beraat ettiğini ancak hükümde sehven “ sanık kendisini vekille temsil ettirdiğinden 1.200 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine” şeklinde karar verildiğini, karardaki hatalı olan bu bölümün düzeltilerek sanık lehine vekalet ücretine hükmolunmasının talep edildiği, istemin mahkemenin 26.01.2015 tarihli ek kararıyla reddedilerek, maddi hatanın düzeltilmesi amacıyla yeniden inceleme yapılması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi üzerine,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15/04/2015 gün ve 2015/106252 sayılı maddi hatanın düzeltilmesi istemli yazıda;
“Beraat eden sanık hakkında “1200 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren sanığa verilmesi” ibaresinin yazılması gerekirken, Ödemiş 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2012 tarihli kararında “1200 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesi” ifadesinin yer aldığı görülmüştür. Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/son fıkrası gereğince tayin edilen maktu vekâlet ücreti olan 1200 TL vekalet ücretinin, hazineden alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren sanığa verilmesi şeklinde hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASI, talep ve dosya tebliğ olunur.” denilmektedir.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ;
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8/1 maddesine 5560 sayılı Yasa ile eklenen son cümlesinde “Yargıtay ceza daireleri ile Ceza Genel Kurulu kararlarındaki yazıma ilişkin maddi hataların düzeltilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, ilgili ceza dairesi veya Ceza Genel Kuruluna başvurabilir.” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının maddi hata düzeltilmesi istemli yazısında, yukarıda yer verilen kanun maddesinde açıklandığı üzere, yazım hatasına ilişkin bir talep bulunmadığı, istemin beraat eden sanık aleyhine hatalı olarak hükmolunan vekalet ücretinin düzeltilmesine ilişkin olduğu görülmektedir.
5271 sayılı CMK’nın olağanüstü kanun yolları bölümünde düzenlenen 308. maddesinde; “Yargıtay Ceza Daireleri’nden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re’sen veya istem üzerine, ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu’na itiraz edebilir, sanığın lehine itirazda süre aranmaz” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemeleri ile yasada açık hüküm bulunması durumunda ilk derece mahkemeleri kararlarının, temyizi sonucu Yargıtay ilgili Ceza Dairesince incelenmesi ile olağan yasa yolları sona ermektedir. Bu aşamadan sonra ancak 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca olağanüstü yasa yolu olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itirazı gündeme gelmektedir.
Dairemizin 02.06.2014 tarihli kararında beraat eden sanık aleyhine vekalet ücretine hükmolunmasının hatalı olduğu belirtilmekle birlikte, şahsi hakka ilişkin olan bu konuda sanık veya müdafiinin temyizinin bulunmadığı, katılan vekilinin temyizinin ise bu hususa ilişkin olmadığı açıklanarak, beraat kararının onanmasına karar verilmiştir.
Bu itibarla, maddi hata istemine konu edilen hususun Dairemizin onama kararının içeriğine ilişkin olup, yazım hatası niteliğinde bulunmaması karşısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi uyarınca, maddi hata düzeltilmesine ilişkin talebin REDDİNE, Dairemizin 02.06.2014 tarihli kararına karşı itiraz yoluna başvurulup başvurulmayacağının değerlendirilmesi için, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 11.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.