Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/53214 E. 2019/5202 K. 26.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/53214
KARAR NO : 2019/5202
KARAR TARİHİ : 26.03.2019

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, o yer Cumhuriyet savcısının, sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmü temyiz ettiği tespit edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, tehdit suçunda sadece hapis cezasının öngörüldüğü, kararda hükmedilen hapis cezasının TCK’nın 50. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrildiği, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin sadece hapis cezasına mahkumiyet halinde uygulanabileceği, bu nedenle sonuç olarak adli para cezası ile cezalandırılan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması yerinde olduğundan tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.