YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5252
KARAR NO : 2015/1864
KARAR TARİHİ : 22.01.2015
Tebliğname No : KYB – 2014/23234
Hakaret suçundan sanık B.. E..’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/4, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 1.740 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair, Akhisar 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/09/2013 tarihli ve 2013/255 esas, 2013/463 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/01/2014 gün ve 23234 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, sanığın eylemini müştekiye karşı kapı megafonundan işlemesi karşısında, aleniyet unsurunun gerçekleşmediği gözetilmeden sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 125/4. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Hakaret suçundan sanık B.. E.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Akhisar 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/09/2013 tarihli kararıyla, adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında aleniyet unsurunun oluşmadığı halde fazla ceza verildiği gerekçesiyle, kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanığın kapı megafonundan apartmandaki evinde bulunan müştekiye yönelik gerçekleştirdiği hakaret eyleminde, TCK’nın 125/4. maddesinde düzenlenen aleniyet hükümlerinin, uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın 125. maddesinin 1. fıkrasında; Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden … veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun’un 4. fıkrasında da “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Aleniyet hakaret eyleminin herkesin duyabileceği, görebileceği ve sayısı belli olmayan birden fazla kişi tarafından algılanabilir olması anlamına gelmektedir. Aleniyet nedeniyle artırım yapılmasının amaçlarından biri mağdurun onur ve şöhretinin, fiili başkalarının duyması veya duymasına açık olması nedeniyle daha fazla zarar görmesi diğeri ise hukuka aykırılık teşkil eden fiilin bizatihi aleni olarak icra edilmesidir.
İnceleme konusu somut olayda; sanık Bayram’ın olay tarihinde kendisinden ayrı yaşayan eşi N.. E.. ile görüşmek için saat 22:30 sıralarında müşteki Kamile’nin evinin önüne geldiği, apartmanın girişinde bulunan kapı zilini çalarak kapının açılmasını istediği, müştekinin kapıyı açmaması üzerine kapı megafonundan müştekiye sinkaflı sözlerle hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde yer alan anlatımlara göre hakaret sözlerinin başkalarının muttali olacağı şekilde söylendiğine, örneğin umumî yer niteliğinde bulunan sokaktan geçenlerin duyabileceği biçimde söylendiğine dair bir açıklık bulunmamaktadır. Nitekim 28.02.2013 tarihli kolluk tutanağına göre de olayı duyan ve gören herhangi bir kişi mevcut değildir. Bu nedenle hakaret sözlerinin kapı megafonundan ve herkesin muttali olamayacağı şekilde işlenmesi karşısında, koşulları oluşmadığı halde aleniyet artırımı yapılarak fazla ceza verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Hakaret suçundan sanık B.. E.. hakkında, Akhisar 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 11/09/2013 tarih ve 2013/255 esas, 2013/463 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, TCK’nın 125/1. maddesi uyarınca, mahkemece cezanın alt sınırdan takdir edilmiş olması da değerlendirilerek, sanığın 90 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
3-TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca mahkemece takdir edilen 1/6 oranında indirim yapılarak, 75 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
4-TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca, adli para cezasının günlüğü mahkemece takdir edilen 20 TL’den paraya çevrilerek, sanığın 1.500 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,
5-İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.