Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/52201 E. 2019/5667 K. 01.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/52201
KARAR NO : 2019/5667
KARAR TARİHİ : 01.04.2019

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Katılanın cep telefonuna, 21/04/2013 tarihinde 0542*****04 98 sayılı numaradan tehdit ve hakaret içerikli mesajlar geldiğinin Cumhuriyet savcısı tarafından tespit edildiği, söz konusu hattın Telekominikasyon İletişim Başkanlığının iletişimin tespiti yazılarından sanığın boşanma aşamasındaki eşi Ümit Demir adına kayıtlı olduğunun anlaşılması karşısında, hat sahibi olarak görünen Ümit Demir tanık olarak dinlenerek, bahse konu hattı suç tarihinde kimin kullandığının saptanmaya çalışılması, Ümit Demir’in hattın kendi kullanımında olmadığını belirtmesi durumunda ise, hatta ait abonelik sözleşmesi getirtilip üzerindeki yazı ve imzalar ile sanığın usulüne uygun şekilde alınacak yazı ve imza örneklerinin karşılaştırılması, gerekirse mesaj gönderen cep telefonu hattının, olay tarihi öncesi ve sonrasına ait arayan ve aranan numaralar ile baz istasyonlarını gösterir kayıtların, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan istenilip, aranılan ya da bu numaraya gelen aramalara ait numaraların sahiplerinin hat sahibini tanıyıp tanımadıkları ve anılan hattı fiilen kimin kullandığı sorularak sanığa ait olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hükümler kurulması,
2-Bozmaya uyularak yapılan değerlendirme neticesinde, suçların sübut bulduğuna kanaat getirilmesi durumunda; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise, uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.