Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/50518 E. 2019/5176 K. 26.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/50518
KARAR NO : 2019/5176
KARAR TARİHİ : 26.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın, yokluğunda verilen hükmün kendisine 24/07/2013 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, adli tatil içerisinde 02/08/2013 tarihinde yapmış olduğu temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Bir kimseye telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması eylemlerinin ısrarla yapılması halinde, TCK’nın 123. maddesindeki kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun oluşacağı gözetilmeden, sanığın katılanın ikametinin camına taş atması şeklinde gerçekleştirdiği iddia edilen eyleminde, katılanın evde bulunan kızı ve eşi dinlenilmeden, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun özel kast unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanmadan, yetersiz gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Sanığın aşamalarda, üzerine atılı silahla tehdit suçlamasını kabul etmemesi, katılanın soruşturma aşamasında küçük kızının camlarına taş atıldığını belirtmesi üzerine camdan dışarı baktığında sanığı gördüğünü ve eline aldığı sopa ile sanığı kovaladığını, sanığın yolda kaçarken düştüğünü ve eline bıçak alması üzerine sanığa yaklaşamadığını beyan etmesine rağmen, kovuşturma aşamasında sanığın, ikametinin önüne gelerek penceresine taş atıp hakaret ve tehditlerde bulunduğunu ve sanığın elinde bıçak olduğunu, kendisinin sanığı kovaladığını belirterek çelişkili beyanlarda bulunması karşısında, katılanın beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden, katılanın beyanlarının ne şekilde sanığın savunmalarına üstün tutulduğu tartışılıp açıklanmadan, yetersiz gerekçe ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
3-Sanığın adli sicil kaydındaki tekerrüre esas alınan ilamı yerine, 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi uyarınca daha ağır cezayı içeren Kütahya 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/82 Esas, 2002/148 Karar sayılı 17/10/2002 karar, 21/05/2003 kesinleşme tarihli 30/11/2007 tarihinde infaz edilen mahkumiyet hükmünden dolayı sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanık …’ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi gözetilerek, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesine göre tekerrür nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, yanılgılı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilamda belirtilen süreden fazla olamayacağı dikkate alınarak, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.