YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/47592
KARAR NO : 2017/13156
KARAR TARİHİ : 26.04.2017
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında tehdit suçundan 2011/140 esas, 2011/396 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 8 ay süre ile alkollü yerlere gitmekten yasaklanma ve alkol tedavisi görme tedbirine karar verildiği, sanığın bir başka suçtan cezaevinde bulunduğu için belirlenen alkol tedavisi görme yükümlülüğün yerine getirilememesi nedeniyle Silifke Cumhuriyet Başsavcılığının 29/02/2012 tarihli ve 2011/829 DS nolu kararıyla hükümlünün ceza infaz kurumundan tahliye tarihi olan 12/07/2012 tarihine kadar “denetime ara verilmesine” ve hükümlünün tahliye tarihinden itibaren 10 gün içinde Silifke Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğüne müracaat etmesi gerektiğinin tebliğine karar verilmesine karşın sanığın cezaevinden çıktığı 12/07/2012 tarihinden sonra bu yükümlülüğü nerede nasıl yerine getireceği hakkında usulüne uygun tebliğ işlemi yapılmadığı anlaşıldığından, sanığın denetimli serbestlik tedbirini ihlal ettiği gerekçesiyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağının gözetilmemesi,
2-Kabule göre de;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1 maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla,5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek,uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması;Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.